Dünya liderlerinin İskoçya’nın Glasgow kentindeki BM’nin COP26 iklim müzakerelerinde buluşmasına sadece beş gün kala, birçok ülke, 2015 Paris Anlaşması kuralları uyarınca emisyonları azaltma taahhütlerini henüz resmi olarak güncellemedi.
Dünyadaki emisyonların yüzde 80’ini oluşturan G20 ülkelerinden sadece altı ülke hedeflerini resmi olarak artırdı. Raporda ayrıca, ABD de dahil altı G20 ülkesinin eski hedeflerine asla ulaşamadığı tespit edildi. Diğer 5 ülke Kanada, Avustralya, Brezilya, Güney Kore ve Meksika idi.
Bilim insanları gezegenin şimdiden 1,2 derece ısındığını söylüyor.
Dün yayınlanan rapora göre, en son küresel iklim taahhütleri, ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamak için gerekli olanın çok gerisinde kalıyor. Bu, bilim insanlarının dünyanın altında kalması gerektiğini söylediği kritik bir eşik.
Rapor, emisyonlarla ilgili yeni ve güncellenmiş taahhütlerin 2030 yılına kadar yalnızca yüzde 7,5’lik bir ek kesinti yapacağını, ancak ısınmayı 1,5 dereceye kadar sınırlama hedefine ulaşmak için yüzde 55’lik bir kesintiye ihtiyaç olduğunu belirledi.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) göre, ülkelerin mevcut hedefleri altında dünya 2,7 dereceye kadar ısınmaya devam edecek.
COP26’da tüm gözler zengin G20 ülkelerinde, özellikle de dünyanın en büyük fosil yakıt yayıcılarında olacak. UNEP’in yönetici direktörü Inger Andersen’e göre, G20 ülkeleri dünyadaki emisyonların yaklaşık yüzde 80’inden sorumlu.
En çok salım yapan ülkelerden üçü – ABD, Hindistan ve Avrupa Birliği – emisyonlarını 2030 yılına kadar azaltma sözü verdi. Ancak Çin‘in 2030’dan önce emisyonları azaltma planı yok, bunun yerine 2030 yılına kadar en yüksek emisyonlara ulaşmayı ve 2060 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı taahhüt ediyor.
İki ülke arasındaki gerilim yüksek olmasına rağmen, ABD ve Çin ilkbaharda iklim konusunda işbirliği yapmayı kabul etti. Çin, dünyanın en büyük karbondioksit salan ülkesi ve onu ABD, AB, Hindistan, Rusya ve Japonya izliyor.
Gelişmekte olan ülkeler, küresel sera gazı emisyonlarına az miktarda katkıda bulunmalarına rağmen, iklim krizinin daha kötü etkilerine katlanma olasılığı en yüksek olanlar. Bu nedenle iklim finansmanının -gelişmekte olan ülkelerin iklim kriziyle mücadele etmeleri için finansman sağlamak- hayati önem taşıyor.