Maraş’ın Çöçelli Mahallesi yakınlarına 2 çimento fabrikası kurulmasından sonra Biyokütle Enerji Santrali kurulma çalışması başlatıldı. Köylüler tarafından tesisin kurulması protesto edildi.
Jandarmanın müdahalesine karşın oturma eylemini sürdüren köylüler, tesisi istemediklerini ve yaşam alanlarının yok edilmesine izin vermeyeceklerini ifade ettiler.
“KANIMIZI DÖKERİZ, YİNE DE BUNA İZİN VERMEYİZ”
CAN TV’ye konuşan bir yurttaş konuya ilişkin şunları söyledi:
“Ne yapacağız bilemiyoruz. Fabrika yapıp, parayı kazanıyorlar, peki insanlar ne olacak? İnsanların hayatı gidiyor. Çoluğumuz, çocuğumuz hepsi dışarıda. Bu insanlara yazık. İnsanların tarlası, ekinleri, ağaçları, yeri, yurdu gidiyor. İnsanların kendilerini geçindirdikleri hayvanları var. Ama hepsi elden gidiyor. Yapmayın, insanların hayatıyla oynamayın. Dağlar, yaylalar, boş yerler var, oralarda yapılsın. İnsanların burnunun dibine fabrikalar sokmanın ne anlamı var. Siz bu ülkede yaşıyorsunuz. İnsanları öldürmek mi yoksa yaşatmak mı istiyorsunuz?
Kendi sağlıklarını düşünüyorlar ama insanların sağlığını düşünmüyorlar. Fabrikadan dumanlar çıkıyor. Bu insanlara hep zarar veriyor. Çocuklar köye gelmek istemiyorlar. Çünkü köy mahvoldu. Sabahları balkonlar dumanla, tozla dolu oluyor. Kanımızı dökeriz, yine de buna izin vermeyiz. Fabrika Çöçelli’nin burnunun dibinde mi olmak zorunda? Bir tane yapıldı, diğeri neden yapıldı? Bu köyde yaşayan insanların hayatı sizin elinizde mi? Hayır. Burada fabrika istemiyoruz. Bütün halk hayır diyor.”
“YAŞAM ALANIMIZ DARALIYOR”
Antep’te yaşayan bir kadın yurttaş ise, “Nefes almak için sürekli köye geliyorum. Şu an bizim yaşam alanımız git gide daralıyor. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Köyün bu şekilde olmasına çok üzülüyorum. Şu an zeytinler, buğdaylar verimsiz. Burayı neden yok etmek istiyorlar bilmiyoruz. İnsanlarımıza yazık. Burada fabrika istemiyoruz” şeklinde konuştu.
“ÇEVREMİZİ KORUMAK İÇİN DİRENMEK ZORUNDAYIZ”
Çevre köylere seslenen bir yurttaş şunları kaydetti:
“Saat 06.00’dan beri direnişteyiz. Çevre köylere sesleniyorum. İnsanların duyarlı olmasını istiyorum. Bu fabrikaların yapılmaması için gerekirse çadır kuralım, orada nöbetleşe bekleyelim. Bu fabrikanın yapılmaması için mücadele edelim, mücadele etmek zorundayız. Çevremizi korumak için direnmek zorundayız. Köyün durumunu gördükçe canımız acıyor, yüreğimiz yanıyor. Yapmayın, bu fabrikayı istemiyoruz. Bu araziler verimsiz olmaya başladı. Bizim şu anda nefes alacak yerimiz yok. Oturacak yurdumuz kalmıyor, dağlarımız yok oluyor. Çimento Fabrikası yüzünden dağlar yok oldu, yerine yanan kömürün külünü koydular, yeraltı sularına zehir saldılar. Lütfen bu çaresizliğimize ses verin.”
“BÜTÜN DOSTLARA ÇAĞRIMIZDIR: HEP BİRLİKTE BU FABRİKALARI DURDURALIM”
Köyün dört bir yanına fabrikalar kurulurken, seslerini duyurmaya çalışan yurttaşlar, “Bizim sesimizi devlet tarafından kimse duymuyor. İsteriz ki köyümüzde fabrikalar yapılmasın. Köyümüzü, doğamızı kirletmeye izin vermeyelim. Bütün dostlarımıza çağrımız şudur: Gelsinler, hep birlikte bu fabrikaları durduralım. Ben isterim ki köyümüzde temiz, güzel, yeşillik alanlar olsun. Buradaki insanlar tarımla, hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlar. Köyümüzde bu fabrikaları istemiyoruz” dediler.
Başka bir kadın yurttaş da, “Halkımın, köylümün önüne dikilen polisler, keşke bu doğayı kirleten, insanlarımızın hayatını yok sayan, hayvanlarımızın hayatını yok sayan, bitkilerimize, canlılarımıza zarar veren insanların önüne dikilseydi” dedi.
“KÖY YOLUNU YAPMAYANLAR, FABRİKALARI SIRA SIRA DİZDİLER”
“Bu fabrikalar burada yaşayan fakir insanların geleceğini yok ediyorlar. Burada yaşayanlar tarlasından, ekinden geçinen köylülerdir. Birinci fabrikayı yaptılar, ikincisini yaptılar, üçüncüsü neden? Köyü kaybetmek mi istiyorlar? Çocuklarımız nereye gidecek?” diye soran yurttaşlar, “Köyün yolunu yapmayanlar, fabrikaları sıra sıra dizdiler. Herkes duysun. Çocuklarımız astım ve alerji yüzünden nefes alamıyorlar. Polisleri buraya dikiyorlar, insanlar haklarını savunamıyor, seslerini duyuramıyor. Savaş alanına çıkmışız gibi polisler coplarla buraya dikilmişler” ifadelerini kullandı.