Almanya’nın önde gelen çevreci örgütlerinden Germanwatch tarafından yapılan bir çalışma, küresel ısınmanın önümüzdeki on yıllarda 2 milyara yakın insanın yaşadığı bazı ülkeleri çok daha ağır bir biçimde etkileyecek.
Buna göre, küresel ısınmanın durdurulamaması halinde neden olacağı doğal afetlerin yanı sıra tarımsal ve yaşam alanlar üzerinde ciddi zararlar oluşacak.
10 ÜLKE ÇOK AĞIR ETKİLENECEK; 5’İ AFRİKA’DA
Germanwatch’ın araştırmasına göre küresel ısınmadan en fazla etkilenecek ilk 10 ülke arasında Japonya, Hindistan ve Afganistan’ın yanı sıra Mozambik, Zimbabwe, Malavi, Güney Sudan, Nijer, Bahamalar ve Bolivya bulunuyor.
Bu ülkeler küresel ısınmadan kaynaklı ölümlerin nüfuslarına oranının yanı sıra ekonomik kayıplar boyutuyla en fazla etkilenecek ülkeler olacaklar. Küresel ısınmanın en fazla vuracağı bu ülkelerin 5’i Afrika’da. Ayrıca bugün itibariyle bu ülkelerin nüfusu 1,5 milyarın üstünde.
EKONOMİK MALİYETİ ÇOK YÜKSEK
Araştırmada ilk sırada yer alan ülke olan 30 milyon nüfuslu Mozambik’te özellikle ekonomik tahribatın yüksek olacağı tahmin ediliyor. Bu ülkede küresel ısınmanın neden olacağı gelecekteki kasırgaların tek başına maliyetinin yıllık 400 milyon dolara yakın olacağı hesaplanıyor.
2019 yılındaki Idai kasırgasının 1 milyar dolara yakın maddi hasara neden olduğu Zimbabwe ise küresel ısınmanın ekonomik boyutlarının en ağır olacağı ikinci ülke olarak öne çıkıyor.
Küresel ısınma nedeniyle tarım alanlarının, yerleşim yerlerinin ve sanayinin zarar göreceği ülkelerde işsizliğin artacağı ve gıda sorununun ciddi boyutlara ulaşacağı öngörülüyor.
ÖNÜ ALINAMAYACAK DÜZEYDE; HENÜZ ORTAK POLİTİKA YOK
Bugüne kadar yapılan ölçümler küresel ısınmanın 19’uncu yüzyıl sonuna oranla 1 derecenin üstünde arttığını gösteriyor. Ancak atmosferde karbondioksit (CO2) başta olmak üzere sera etkili gazların yoğunlaşmasının durdurulamaması halinde bu artışın önümüzdeki on yıllarda birkaç dereceyi bulacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Küresel ısınmayı durdurma amaçlı tüm dünyadan yükselen çağrılara rağmen henüz bir global ortak politika tutturulabilmiş değil. 2015 yılında Fransa’da yapılan COP21 Zirvesi’nde üzerinde uzlaşılan hedefler bağlamında Nisan 2016’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından İklim Anlaşması imzaya açılmıştı. Ancak imzacılardan ABD, Donald Trump döneminde anlaşmadan çekilmişti.
Anlaşma, küresel ısınmanın bu yüzyılın sonuna kadar en fazla 1,5 ila 2 derece arasında olmasını ve bu amaçla CO2 başta olmak üzere sera etkili gazların salınımlarının sınırlandırılmasını öngörüyor.
Bu hedefin tutturulamaması halinde doğal afetlerin özellikle okyanuslardaki ada ülkeleri ile kıyısı olan ülkeleri doğrudan vuracağı biliniyor. Ayrıca ısınmanın ve artacak kuraklıkların etkisiyle tarımsal alanların zarar göreceği, yüz milyonlarca kişinin ise bundan dolayı yerlerini terk ederek mülteci konumuna düşeceği tahmin ediliyor.