İlk kez 35 ülkenin katılımıyla Fransa’da başlatılan Uluslararası Termonükleer Deneme Reaktörü (ITER) tarzı çalışmalara, Çin Halk Cumhuriyeti’nin yeni çalışması da dahil oldu. Experimental Advanced Superconducting Tokamak (EAST) adlı daha gelişmiş bir model ile yoğun bir ısıyla atomların çarpışması ve yüksek miktarda enerji edinilmesi hedefleniyor. Bu çalışma Çin’in Hefei kentindeki bir mini deneme reaktörü üzerinden yapılıyor.
Ancak Çin’in Hefei kentindeki EAST adlı reaktörün şimdilik enerji üretiminden ziyade buna dair deney amaçlı. Bu reaktör sayesinde gelecekte kömür veya petrol gibi fosil enerjilere ihtiyaç duymadan ve daha az enerji harcayarak insanlığın enerji ihtiyacının nasıl karşılanacağı deneniyor.
100 MİLYON DERECE SICAKLIĞA ULAŞILIYOR
Çin’in deneme aşamasında olduğu EAST projesinde geliştirilen mini nükleer reaktör içinde 100 milyon dereceye kadar sıcaklık elde edilerek, içeride bulunan iki hafif atom parçacığının hareketleri hızlandırılıyor. Güneş’in en sıcak yerinden 6 kat daha fazla olan bu ısı sayesinde çarpışan iki atom parçacığı birleşerek, oldukça büyük bir enerjinin açığa çıkmasını sağlıyorlar.
EAST projesi kapsamında yapılan deneylerin sadece birkaçında başarılı olunurken, yüksek miktarda enerji oluşturduktan sonra reaktörün 10 saniye sonunda durduğu bildiriliyor. Her ne kadar denemelerin sonuçları önemli görülse de bunun şimdilik dünyanın enerji ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu da belirtiliyor.
ŞİMDİLİK HARCANAN ENERJİNİN YARISINI ÜRETİYOR
İnsanlığın küresel ısınmaya yol açan karbondioksit (CO2) salınımlarını arttırmadan elektrik ihtiyacının karşılanması sorununu çözmeye aday ITER veya EAST projelerinin başarısı oldukça önemli. Buna karşın şimdiye kadarki deneylerde istenen sonuca ulaşılabilmiş değil.
Çin’deki EAST deneyiminde her bir deney için ABD’de 1700 kadar hanenin bir yıllık elektrik ihtiyacına dek gelecek kadar enerji harcandığı bildiriliyor. Şimdilik her bir deneyde harcanan bu enerjinin ancak yarısı yeniden enerji olarak elde edilebilmiş. Bu deneylerde ilerisi için hedef ise, daha az enerji harcayarak daha fazlasının elde edilmesi.
BİR GÖLDEN TÜM DÜNYAYA YETECEK KADAR ENERJİ ÜRETEBİLİR
Bu teknolojiyi cazip kılan bir diğer nokta da deniz suyunda çalışabilir olması. Zira deniz suyu bolluğundan ötürü yenilenebilir ve sürdürülebilir bir kaynak olma özelliğine sahip. Sadece 30 bin kilometrekarelik bir alandaki deniz suyundan tüm dünyadaki fosil kaynaklarının üreteceği kadar enerji üretmek mümkün olabilecek. Dünyanın giderek küresel ısınma nedeniyle ciddi tehdit altında olduğu bir dönemde bu teknolojilerin geliştirilmesinin oldukça hayati önemde olduğuna dikkat çekiliyor.