Maraş’ta Park Holding’e ait maden işletmesinin, taşeronlar Askar Madencilik ve Toprakoğlu Madencilik tarafından işletilen sahasında 10 Şubat’ta meydana gelen ve maden işçileriyle
Maraş’ta Park Holding’e ait maden işletmesinin, taşeronlar Askar Madencilik ve Toprakoğlu Madencilik tarafından işletilen sahasında 10 Şubat’ta meydana gelen ve maden işçileriyle birlikte halkımızı üzüntüye boğan „iş kazası“nın üzerinden 2 gün geçti.
Yaşanan bu acı durumun ardından yeraltında kalan iki kişinin cansız bedenine ulaşılarak dışarı çıkarıldı. Yetkililerin verdiği bilgilere göre şu anda 2’si mühendis 7’si maden işçisi toplam 9 kişi daha toprak altında.
Aynı maden sahasında, 4 gün önce yaşanan önceki acıdan sonra yeni bir heyelanın tekrarlanması dikkat çekicidir. Tedbirsizliğin alışkanlık, kuralsızlığın kural haline getirildiği taşeron işletmelerinde bu tür felaketler tesadüf olarak değerlendirilebilir mi?
Maraş’ta yaşanan bu acı olayla ilgili pek çok iddia söz konusu. Maden çalışanları ve madencilikten anlayanlar ısrarla açık ocakta toprak kazısı yapılırken kademe yükseklik ve eğiminin iyi hesaplanması ve toprağın kaymaması için kademenin kısa aralıklarla yapılmasının önemini vurguluyorlar. Kamuya ait açık ocak linyit üretimi yapılan yerlerde bu kurallara harfiyen uyulurken ölümcül hiçbir kazanın yaşanmamasının da tesadüf olmadığı bir kez daha anlaşılıyor.
Geçen yılın sonlarında Şili’de meydana gelen maden kazasında mahsur kalan 33 işçinin 69 gün sonra yeryüzüne çıkarılmasından sonra, Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Ömer DİNÇER „böyle bir kaza bizde olsaydı, madencilerimizi üç günde çıkarırdık“ demişti. „Zonguldak’ta neden işçiler 3 günde kurtarılamadı“ sorusunu ise „Zonguldak’ta grizu patlaması, Şili’de ise göçük var. Bunları birbirine karıştırmamak gerek. Şayet Zonguldak’ta grizu patlaması yerine, göçük olsaydı, işçilerimizden hayatını kaybeden olmayacaktı ve sadece 3 günde çıkaracaktık“ diye yanıtlamıştı.
Maraş’ta şu anda 2,5 kilometrekare gibi büyük bir alanda ve tahminen 50 milyon m3 malzemenin altında bulunan 9 insanımızın kurtarılmasına dönük kurtarma çalışmalarının ekipler tarafından dedektörler ve köpeklerle sürdüğü biliniyor. Ve Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza tüm iyi niyetimizle sesleniyoruz: Tıpkı Şili’deki gibi bir göçük söz konusu olduğuna göre 9 insanımızı yerüstüne çıkarmak için daha ne bekliyorsunuz?
Kayıpların ailelerinin acılarını bir kez daha paylaşırken, yetkilileri kayıp madencileri gündemin kurbanı etmemeleri ve gerekeni yapmaları konusunda göreve davet ediyoruz.
Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası
Dev.Maden-Sen Yönetim Kurulu