SAMANDAĞ’DA “YAŞAMSAL ALANLARIMIZA VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ” MİTİNGİ
Hatay’ın Samandağ İlçesine bağlı Tekebaşı Beldesinde Rüzgar Enerji Santrallerinin tarım ve yerleşim alanlarına kurulmasına karşı 3 Ekim 2009 Cumartesi günü “YAŞAMSAL ALANLARIMIZA VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ” mitingi düzenlendi.
Tekebaşı Beldesindek alanda rüzgar enerji santrallerinin tarım alanlarına kurulmasına tepki gösteren halk “SERMAYE DEFOL BU TOPRAKLAR BİZİM” , “ŞİRKETLERE DEĞİL, ÇİFTÇİLERE DESTEK” , SUUDİ ARABİSTANDA DEĞİL TOPRAKLARIMIZDA YAŞLANMAK İSTİYORUZ” dövizleri taşıdı.
“GELECEK BİZİM ELİMİZDE”
Mitingde konuşan Mühendis Celal Beşiktepe; “Geleceğe sahip çıkmanın olduğu her yerde varız. Çünkü gelecek başkalarının elinde değil bizim elimizdedir. Ve buna sahip çıkmalıyız. Türkiye, yenilenebilir enerjide ( güneş, rüzgar, hidrolik ve jeotermal) çok zengin bir ülkedir. Türkiye güneş enerjisinin %3 ünü, Jeotermal enerjinin % 3,5 ünü ve Rüzgar enerjisinin de ancak % 3 ünü kullanıyor. Türkiye, enerji sorunlarını kendi yerel kaynaklarını kullanarak, doğal gaz ve nükleer enerji kullanmadan çözebilir. Kendine yetecek enerjisi olmasına rağmen yanlış politikalarla Türkiye dışa bağımlı durumdadır.” dedi
Bergama örneği ile konuşmasını sürdüren Beşiktepe.” Geleceğe sahip çıkmak insanlığın en büyük hakkıdır. Türkiye, yoksul halktan topladığı enerji parasını yabancı holdinglere veriyor. Aslında 17 Ağustos depremi bize şu mesajı verdi; yapılaşmayı kumsal, dolgu ve tarım alanında yaparsan yıkılır dedi. Bütün verimli tarımsal alanlar depremler sonucu oluşmuştur. Tarihte yel değirmenleri vardı. Fakat bunların hiç biri tarımsal alanlarda kurulmamıştı. Bunların yaşamsal alanlara kurulması evrensel, kültürel tarihe, gelenek ve göreneklere de aykırıdır. Yanlış geçmişte değil, şimdi yapılıyor. Daha çok kar ve daha çok para için yapılıyor. Parayla daha ileriye gidilecek diye bir şey yoktur. Paradan daha önemli şeyler de var. Türkiye en pahalı enerji satılan yerdir. Maliyetinden 7 kat fazlasına satılıyor. Bu da sermayenin başını döndürüyor. Ve en karlı olan bu sektörü özelleştirdiler” şeklinde konuştu.
“SONUNA KADAR TEPKİMİZ SÜRECEK”
Tekebaşı’da seracılık yapan Ata Durgun yaptığı konuşmada şunları söyledi “Bu günlerde engelli ve zorluklarla dolu mücadeleler sonucunda gelindi. Gün hep beraber olma günüdür. Birbirimize ve geleceğimize sahip çıkma günüdür! Bizler yenilene bilir enerjiye karşı olmadığımızı, özellikle güneş ve rüzgârdan yararlanarak elde edilen enerjiyi savunuyor ve destekliyoruz. Ancak bu enerjinin üretimi yapılırken ilk önce çevre ve özellikle insan faktörünün dikkate alınmasını talep ediyoruz. Ucuz maliyet, ve daha fazla rant için topraklarımızı ulusal ve uluslar arası tekelci şirketlere peş keş çektirmeyeceğimizi ilan etmek için buradayız.Bu topraklar bu çevre sahipsiz değildir. Bu topraklar sizlerin, hepimizin ve gelecek olan çocuklarımızındır” şeklinde konuştu.
HABER: Murat Altunöz / Anta Haber Ajansı