SANKO Holding patronu Abdulkadir Konukoğlu’nun, tekstil ve konfeksiyonda çalışan kadın işçilere ayda 5 gün regl izni verilmesi uygulamasına ilişkin yaptığı “Ben kadın işçilerimin aybaşını mı takip edeceğim?” dedi
15/01/2010 (evrensel Gazetesi) .Yeni gelişmeler göz önüne alındığında Pazarcık Ovama Dokunma Çevre Hareketimizin sorumluluklarının bir hayli arttığını ve bu doğrultuda bölge halkının mücadeleye katılması açısından da çok geri bir noktada olduğumuzu söylemek oldukça yerinde bir ifadedir. Bu olumsuzluklarla birlikte mücadelede kazandığımız deneyimler
Haber7 - Alınan bilgiye göre, Narlı Beldesi Çimko İlköğretim Okulu’nda eğitim gören bazı öğrenciler, öğle yemeğinin ardından öğretmenlerine karın ağrısı, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetinde bulundular.
Sayının giderek artması üzerine 38 öğrenci, çağırılan ambulanslar ve arabalarla Pazarcık Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı
Pazarcık-Narlı Ovasıında yer alan köylüler Gaziantep'e akın etti. Pazarcık Ovama Dokunma Çevre Hareketi'ni oluşturan köylülerKipaş ve Sanko'ya ait çimento fabrikalarının kapatılması için açılan mahkeme için Gaziantep'e geldiler. "KİPAŞ ve SANKO'ya geçit vermeyeceğiz" sloganı ile yola çıkan Pazarcıklı'lar fabrikalar kapanana kadar mücadelelerine devam
(Basın dan Çevre Hareketimiz) Narlının 38 Muhtarı adına bildiriyi okuyan Narlı Doğanlı Köyü Muhtarı Ahmet Uras; “Üç yıla aşkın süredir Pazarcık Narlı Ovasında KÇS ve Çimko Çimento Fabrikalarının yarattığı ekolojik yıkımın önüne geçmek için mücadele ediyoruz. Dünya çapında büyüklükte iki çimento fabrikası faaliyete geçer geçmez ovamızı kirletmeye başlamıştır.
Üç yıla aşkın süredir Pazarcık-Narlı Ovası’nda KÇS ve Çimko Çimento fabrikalarının yaratacağı ekolojik yıkımın önüne geçmek için mücadele ediyoruz. Dünya çapında büyüklükte iki çimento fabrikası faaliyete geçer geçmez ovamızı kirletmeye başlamıştır.Bu da yetmiyormuş gibi, çimento fabrikalarının hammadde ihtiyacını karşılamak için yüze yakın maden ocağı için ruhsat ve izinler verilmiştir. Türkiye’nin en verimli ovalarından olan Narlı Ovası, bir şantiyeye dönüşmek üzeredir. Ovamızın yok olma tehlikesi, çimento fabrikalarının faaliyetleri durdurulmazsa,...
Rize'nin Fındıklı ilçesinde, enerji şirketlerince, Çağlayan Vadisi'nin ''sit alanı'' olmaktan çıkartılması için açılan dava kapsamında keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı. Keşif sırasında yöre halkı şirket yetkililerini protesto etti, çocuklar şirket aracına yumurta attı.
Çimento fabrikalarının zararlarının görünmeye başlamasından sonra; Narlı Ovası’ndaki köyler ile Narlı Beldesi ve Evri Kasabası mahalle muhtarlıkları ile birlikte toplam 37 muhtar, kendileri ve temsil ettikleri köylerin halkı adına çimento fabrikalarına karşı olduklarını imzaladıkları ortak bir beyanname ile net bir şekilde ortaya koydular. İmzalanan beyannamede şu ifadelere yer verildi:
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Şahintepe köylüleri, meralarına toprak almak için gelen işçilerle tartıştı.Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Şahintepe köylüleri, taşeron firmaya ait kamyonlarla meralarına toprak almak üzere gelen işçilerin toprak almasına izin vermedi.
Hatay’ın Samandağ İlçesine bağlı Tekebaşı Beldesinde Rüzgar Enerji Santrallerinin tarım ve yerleşim alanlarına kurulmasına karşı 3 Ekim 2009 Cumartesi günü “YAŞAMSAL ALANLARIMIZA VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ” mitingi düzenlendi.
İlimiz Tunceli’de, Munzur barajlar projesi olarak bilinen ve Dersim coğrafyasını yok etmeyi planlayan projelerden ilki olan Uzunçayır Barajı su tutmaya başladı.Bu gün burada olmamızın nedeni: Uzunçayır Baraj ihalesini ve baraj işletme hakkını alan Limak şirketinin doğaya, kültüre ve yaşama olan saldırısına dikkat çekmektir. Bundan sonra, Dersim'de ekolojik...
Altın işletmesi kurulması için ihaleye çıkarılan arsanın satışını durdurmak için Hasangazi,Porsuk,Maden köyleri ile canlı yaşmdan yana olan insanlar ayaktaydı.Sabahın erken satlerinde ihalenin yapılacağı Niğde il Genel meclisi önüne gelen köylüler yoğun tepkilerini ihale saatine kadar gösterdiler.
Munzur'a Baraj Yapılmasını İstemeyen Eylemciler Kendilerini Zincirledi
Tunceli Munzur Vadisi'ne Baraj Yapılmasını İstemeyen Bir Grup, Uzunçayır Barajı'nın İnşa Eden Firmanın Demir Parmaklıklarını Kendilerini Zincirledi. Olay Yerine Makas Getiren Polis, Zincirleri Keserek Eylemcileri Gözaltına Aldı.
Köylülerden koyun koyuna bayram eylemi 20 Eylül 2009 16:02
Samsun'un Kavak ilçesinde yaklaşık 300 kişi, köylerine yapılacak olan çimento fabrikasını bayramda suya girip yeşilliklerin üzerinde koyun koyuna yatarak protesto etti. Yaklaşık 500 metre yürüdükten sonra, köyün kaynak sularının bulunduğu alanda toplandı. Köseli, Şabanlı, Marsullu ve Cuvalcı Mahallesi'nin bulunduğu ve yaklaşık bin 200 kişinin yaşadığı köyde kurulması planlanan çimento fabrikasının köye yaklaşık 80 metre mesafede olmasına dikkat çeken köylüler,
Am 21. Dezember 1971 wurde nach Gesetzesnummer 6831 und am 09. August 1983 nach Gesetzesnummer 2873 des Nationalpark-Gesetzes (MPK) eine Naturlandschaft mit einer Gesamtfläche von 42.000 Hektar zum „Munzur Nationalpark“ erklärt. Diese unter Naturschutz geführte Landschaft beginnt kurz vor der Stadt Dersim (Tunceli) und erstreckt sich -entlang des Munzur Flusses- mit über 144 Kilometern in Richtung Pulur (Ovacιk).
Dersim yeni bir kuşatma planının uygulanmasına tanıklık ediyor. ÇED raporu hazırlanmamış, arıtma tesisleri yapılmamış olmasına rağmen Uzunçayır barajı ve hidroelektrik santrali baraj kapaklarının kapatılmasıyla su tutmaya başladı. 1967 yılından bugüne uygulanan kısa vadeli politikalarla Munzur’da sadece suyun değil, doğanın, insanın kirlenmesi, yok edilmesi için büyük bir adım atıldı. 7 barajdan biri olan Uzunçayır bilinmelidir ki çevreye vereceği zararlarla beraber kolera, tifo, sıtma, dizanteri gibi hastalıkların da çağrıcısı olacaktır. Dersim il merkezinden 20 km uzakta olan baraj yakın gelecekte
Halaf medeniyeti dönemine ait olduğu sanılan çukurlarda, hayvan kemikleri ve seramikler, yaşanılan çevreye karşı nasıl bir duyarlılık içerisinde bulunulduğunu gözler önüne serdi. Yaptıkları çalışmalar sonucu dönemin insanlarının ihtiyaçlarından fazlasını tüketmediklerini gördüklerini söyleyen İngiliz Arkeolog Dr. Stuart Campbell, "Burada yaşayan insanlar çevre konusunda bizden daha hassaslardı diyebilirim." dedi